Yazar Rumuzu: bahar 2362
Eser Sıra Numarası: 120220eser02
NASIL BİR GENÇLİK İSTİYORUZ?
Lise
Milli Eğitim müfredatı, geleceğimizin teminatı olan bugünün gençlerini, yarının
büyüklerini milli değerlerle donatmış, insan hak ve hürriyetlerini özüyle
benimsetmiş, çevre ve doğa bilincini kuvvetlendirmiş, gerek aile içinde gerekse
de okul ve toplum içinde özgüvenini kazandırmış, kendini ve meramını
anlatabilen bireyler olarak yetiştirmesi öncelikle gerekli olduğundan bu
amaçları engelleyen, zorlaştıran verimsiz ve etkisiz kılan her türlü bilgi,
metot ve ilkelerden bir an önce uzaklaşmamız gerektiği hususu bir
zorunluluktur.
Bireyler
içinde bulundukları toplumların bir üyesidir. Bulundukları toplumun milli,
manevi ve moral değerlerini taşımaları çok doğaldır. Bu husus gençlerin
toplumlarıyla uyumlu ve başarılı olmaları açısından da önemlidir. Yalnız yerel
değerlerle evrensel değerler gençlere eşit bir seviyede kazandırılmalı;
laiklik, düşünce özgürlüğü, sanat ve felsefi alanda özgürlük gibi kavram ve
anlayışlar lise müfredatında verimli ve aktif şekilde planlanarak bir eğitim
politikası olarak büyük bir titizlik ve istençle hazırlanmalıdır.
Günümüz
toplum ve devletlerinde en ideal ve insan onuruna en uygun en katılımcı ve en
özgün rejim olarak demokratik ve laik yönetim sistemlerinin tartışma götürmez
bir gerçeğidir. Bu bağlamda lise müfredatı bireylere demokrasi kültürünü
aşılamalıdır. Lise öğrenimi sırasında eğitim-öğretim işlerinde öğrencilere
kendilerini temsil etme imkânı sunulmalı, öğrenci konseyleri oluşturulmalıdır.
Bu haliyle gençlerin okul yaşamından başlayarak kendini ifade etme, kendi oyuna
sahip olma, her ortam ve sistemde etkili olabilme yeteneği kazandırılmalıdır.
Türk
toplumunda söz büyüğün su küçüğün anlayışından bir an önce uzaklaşılmalıdır.
Dolayısıyla gerek ailevi konularda gerekse de okul ve toplum hayatını
ilgilendiren konularda çocukların ve gençlerin fikir ve önerileri mutlaka
sorulmalıdır. Aslında bu gerçekleştiğinde her çağdaş devletin arzu ettiği
demokratik katılım kültürü de kendiliğinden oluşmuş ve olgunlaşmış olacaktır.
Bu bağlamda okulda öğrencilere demokratik katılım uygulamaları, milli eğitimle ilgili yasalarda
açıkça ve verimli sonuçlar çıkaracak bir şekilde düzenlenmelidir.
Lise
öğreniminde öğrencilere yönelik her türlü kazanımların çağdaş eğitim teknik ve
ilkeleriyle sağlamalıdır. Bilimin ve pedagojinin kabul etmediği, zararlı
gördüğü her türlü teknik ve yöntem terk edilmelidir. Bu açıdan baktığımızda
ezberci, yorum yapamayan, kavramların benzerlik ve farklılıklarını irdelemeyen,
hayatta ve uygulamada karşılığı olmayan bilgi ve yöntemlere yer ve zaman
ayırarak boşa kürek çekmemek gerekmektedir.
Günümüzde
sanayileşmenin olumsuz gelişmelerinden birisi olarak görülen çevre kirliliği
sürdürülebilir, ekonomik kalkınma tabi ve ekolojik dengelerin korunması
prensiplerinin her lise öğrencisine kazandırılması gerekmektedir. Çünkü doğa
büyüklerin çocuklarına ulaştırmaları gereken bir emanettir. Doğa insana ait
değildir, insan doğaya aittir. Gerek insanların gerekse de tüm canlıların
yaşanabilir bir doğada nefes almasını istemesi kadar tabi bir hak yoktur.
Özetle,
bir toplumun en önemli ve en değerli hazinesi olan gençlerini kendi değer
yargılarıyla donatmış olup bunun yanı sıra evrensel değer ve inançlarla da
uyumlu hale getirerek vicdani, ahlaki, felsefi ve bilimsel olarak yetiştirmesi
önem arz etmektedir. Bu bağlamda her Türk genci hem kendi milli değerlerini
bilen hem de evrensel değerleri yaşatan, insan hak ve özgürlüklerini savunan,
çevreye ve doğaya karşı sorumluluğunun farkında olan, özgüvenini kazanmış
bireyler olarak yetiştirilmesi için her türlü imkân hazırlanmalıdır.
Unutulmamalıdır ki gençleri yetiştiremeyen bir millet yarınlara kök salamaz.
önceki eser / sonraki eser